Fenerbahçe, UEFA Konferans Ligi çeyrek finali ilk maçında Olympiakos'a 3-2 yenildi. Tur ümidini geriden gelerek İstanbul’a taşıdı.

Fenerbahçe saha içinde ve dışında büyük bir savaşa girdiği, büyük bir gövde gösterisiyle binlerce üyesini kongreye topladığı, 20 yıldır yaşadığı haksızlıkları, terör kumpası ile kaybettiklerini, kafasına vurularak elinden alınanları haykırmak istediği bir döneme girerken kupa maçına çıkmayarak bu yolda ilk tepkisini koydu. İlerisi için mesaj vererek bir süreç başlattı. Fenerbahçe'ye hak veren veya vermeyen herkes bütün bunların Yunanistan’da yeşil zemine nasıl yansıyacağını merak ederek ekran karşısına geçti. Taraftarı yumruğunu sıkıp yutkunurken, bu enerjinin sahaya yansımasını beklerken 60 dakika kafasını yerden kaldıramadı. Bu en çok korktuğum senaryonun gerçeğe dönüşme haliydi:

Saha dışı koyduğun duruşun ve yakaladığın rüzgarın saha içinde pekiştirmezsen kendi girdabının tozunda boğulursun…

Beklenen o mücadelenin ortasında hayal kırıklığının doğduğu ilk yer Fenerbahçe orta ikilisiydi. Fenerbahçe'nin orta saha merkezindeki Zajc ve Krunic ilk yarıyı "0" ikili mücadele kazanarak tamamladılar. Bu gerçeğin üzerine maçın ilk 60 dakikasını anlatan başka bir veriye ihtiyaç duymuyorum. Lig yarışında eleştiri oklarını bu sezon özelinde cebime saklasamda, böyle bir sürecin devamında İsmail Kartal'ın ilk 11 tercihini tartışmadan geçmek istemiyorum.

-Krunic ve Zajc orta sahasını ADS maçında test etmiş olman bu seviye için yeterli ve temas oyununa alışmış oldukları anlamına gelmiyor.

-Fred ve İsmail’i sakatlık riskinden korumak için ilk 11'den çıkartman onların varlığındaki orta saha kurgusunu varlarmış gibi davranman gerekmiyor.

-Sahada sakatlıktan dönmüş 2 oyuncunun (Çağlar, Becao) stoper oynadıkları maç sayısı sol bek oynattığın Oosterwolde'den daha az olması, tercihindeki hataları çok daha net gösteriyor ki Livakovic ve defans hayatının uyumsuzluğu nedeniyle 3 gol yiyerek camia mücadelesine darbe vurduğunu anlamış olacağını umuyorum.

Nitekim yanlışından dönmek için 3-0’ı bekledikten sonra Fred ve İsmail’in oyuna dahil olmasıyla düzelen oyun ve skorun neticesinde üzülerek tek bir soruyu çağrıştırdı: Keramet kimde?

Rehabilitasyon Merkezi

Bir sakatlığın ya da herhangi bir yaralanmanın iyileşme süreci vardır. Sağlık personelleri bu süreyi fizyolojik olarak hızlandırmaya çalışsa da iyileşme; insan vücudunun kendi homeostatik dengesi içerisinde olan doğal fizyolojik bir yoldur. Fenerbahçe sağlık profesyonellerinin bu konuda çok yetkin ve bilgili kişiler olduğuna emin olmakla beraber rehabilitasyon süreci antrenör ekibiyle kooperatif olmak zorundadır. Kitabın ortasından konuşmak gerekirse, sporcu sağlığının bu sektörde performansın arkasında kaldığına şahit olmuş bir birey olarak bu ilişkide kopukluk olduğu ve doğru kurgulanmadığı ne yazık ki bir gerçek. O nedenle eleştiri büyük resmi görerek ve doğru teşhisle yakalamazsak biz de benzer yanlışa düşeriz.

Yaralanmış dokusu iyileşen bir sporcu saha çalışmaları, pliometrik antremanları yüklenebilirlik seviyesi ayarlanarak takıma geri kazandırılması karmaşık ve disiplin gereken bir yoldur. Sporcunun uykusundan, beslenme programından, oynadığı mevkiden, sağlık personeli kalitesinden, antreman metodlarından tutun da bulunduğu ortamın stres seviyesine kadar birçok değişken parametre içerir. Bu sistemin tek sorumlusu asla sağlık departmanı değildir. Ancak bütün paydaşlarının karnesi ne yazık ki şu şekilde sonuçlanmıştır;

Fenerbahçe futbol takımının 2023-24 sezonu sakatlanmayan oyuncuları:
Livakovic
Szymanski
Dusan Tadic…

Burada iyi bir değerlendirme yapıp, sorunu tespit ederken hatalı olan her departman gerekli takviyeyi veya sorumluluğu almalıdır.