Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 31. haftasında Adana Demirspor’u konuk etti. Yarışta hata yapmayarak maçı 4 golle kazandı.

Absürt olayların artık normale döndüğü, kaosun düzen olduğu ligimizde Fenerbahçe’ye yapılan geleneksel yok etme girişiminin üzerinden 17 gün geçti. Bu süreçte ligimizi özledik mi? Tabii ki hayır. Özlediğimiz tek şey; bunca karanlığın, kirli yapının arkasında, rakiplerinin bütün olarak makyavelist anlayışıyla bezendiği bir ortama rağmen sadece futbol topunun arkasında koşarak bize bir mücadelenin nasıl tertemiz yapılacağını göstermesiydi. Saha içine kesici aletle atlayan futbol teröristini canını hiçe sayarak etkisiz hale getiren oyuncunun kahraman olması gerekirken, günlerdir ceza alması için lobi oluşturan rakipleri gördükten sonra arsızın artık güçlü olmasından sıkılan Fenerbahçe isyanı, bu saçma düzende tutunacak bir dal, alınacak tek temiz nefes arayışıyla, taraftarının umudunun sonucun nereye varacağını bile bile yeşil zemine taşıdı: ADİL REKABET…

Geçtiğimiz sezonlarda Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışında lider olduğu dönemlerde Trabzonspor maçlarında yaşadığı mağlubiyet veya hakem zorbalıklarından sonra saha dışında süreci çok kötü yöneterek, takımın konsantrasyonunu düşürmesiyle sezonları yokuşa sürüklüyordu. Bu sezon maçı kazanmış olsa bile bu seferde oyuncularına linç girişiminde bulunuldu. Fenerbahçe diğer futbol takımları gibi sadece iyi oyuncular transfer ederek şampiyon olamayacağını anlamış ki sahaya futbol karakteri dışında bu tarz ortamlarda bile geri adım atmayacak, daha da kenetlenecek oyuncu grubunu bir araya getirdi. Bu psikolojik ve fiziksel mobbingden sonra 5-6 as oyuncu eksik şekilde ligin oyunu yükselen takımlarından olan Adana Demirspor'u sezonun en iyi oyunuyla karşıladı. İrfancan'ın laubalilik sınırına takılacak hatasına kadar sezon başındaki iç saha oyununa geri döndü. Burada sevindirici olan şey kronik kırılganlığından kurtulması, bu oyunu Fred-İsmail tandemi olmadan başarması ve en gerekli anlarda duran toptan gol bularak bu alanda da kendini geliştirmesiydi.

O bir kuş, hayır o bir uçak, hayır hayır o Dusan Tadic!

Fenerbahçe'nin oyun aklının dün yaptığı en iyi şey orta sahadan gol atması değildi. Onun yaptığı en iyi şey bütün oyun şablonunu tek başına kurup, oyunu tek bir pasıyla değiştirmesi, al ve at pasları da değildi. Dusan Tadic sene başında sahadaki top toplayıcı çocukları bile eğiterek, bugün en kritik anda verdiği eğitimle asist yaptı. Evet topa dokunmadan asist yapan ve bunu zamanda geriye giderek yapan adam Dusan Tadic'ten bahsediyorum. Sahada ve dışında hatalı gördüğü her şeyi aynı anda değiştimek için çaba harcayan bu futbol aklının emeklilik sonrası bu kulüpte kalması için şimdiden aksiyon alınması gerektiğini düşünüyorum.

Not;
TFF ilk defa futbol adına doğru bir hamle yapıp İngiltere'de uygulanmaya başlayan top toplayıcı kuralını sırf Fenerbahçe aleyhine olduğu için uygulamaya sokabilir.

Yılan Hikayesi 

Maçın ardından gözlerimizi pazar günü gerçekleşecek Süper Kupa maçına çevirdik. Yetkili ağızlardan aldığımız bilgiye göre Fenerbahçe U19 takımıyla bir protesto düzenleyerek, maçı tamamlamadan İstanbul’a dönecek. Bu kararı iki açıdan değerlendirebiliriz.

1. sene başında ülke puanı düşünülerek ertelendiği söylenen, takımlardan birinin eksik kadrosu nedeniyle oynanmamasına daha çok istekli olmasıyla olaysız şekilde  iptal edilen bir maç, tarihteki en büyük skandal olarak anılacak Arabistan gezisiyle amacını yitirmişken tekrardan ülke puanı nedeniyle ertelenmek istenmesi son derece normaldir. Bunun Fenerbahçe açısından haklı bir bakış olduğunu düşünüyorum. Yabancı hakem isteğinin de çok doğru olduğunu bu sürecin en azından o yolu açacak bir tepki oluşturacağını umuyorum.

2. maça çıkmama konusunda ne kadar haklı olsan da şampiyonluk yarışına devam ederken rakibine moral katacak bir kupa hediye etmek, lig yarışı için dezavantaj olacağı görüşümdeyim. Bu sene Fenerbahçe futbol takımının en büyük hatası iç sahadaki maçta Fredsiz de olsa rölanti bir oyunla beraberliğe razı olma hâliydi. Psikolojik olarak darbe alınan bu durumu lehine çevirmek için bu maçta iyi bir oyunla galip gelmek, Rams Park'taki maç için bir mental hazırlık sağlayabilirdi. Bunun kararı futbolcularda olmalıydı.