Süper Lig'in 24. haftasında Fenerbahçe, Antalyaspor deplasmanına konuk oldu. Corendon Airlines Park'taki mücadeleyi sarı-lacivertliler 2-0'lık skorla kazandı.

Antalyaspor maça çok konsantre başladı. Bu sezonun geleneksel olaylarından biri yine Fenerbahçe’nin deplasman maçında tecelli etti. Fenerbahçe'nin rakibi her kimse o hafta içi şehir olarak kenetlenme ve motivasyon yaratma amaçlı kulüp ziyaretlerinin olması, maç öncesi orta sahada toplanıp kenetlenen Antalyaspor oyuncularının gözlerindeki hırsı anlamak için bu durumu analiz etmenin yeterli olduğunu düşünüyorum. Şehrin bütün dinamikleri sezonun hedef maçı olarak bu maçı seçmesi Fenebahçe'nin büyüklüğünü gösteren önemli bir unsur olmakla beraber ligin artık yerlerde gezen kalitesini artıran birkaç durumdan birinin de Fenerbahçe’ye karşı olan bu motivasyonun olması, izlenebilir maç sayısının nispeten artmasını sağlıyor. Çünkü zemini hesaba katmazsak sahada lig standardının üstünde bir futbol oynandı.

Antalyaspor iskeletini oluşturan tecrübeli oyuncularının yanında iyi bir santrafora sahip. Ayrıca ligin ilk yarısında formda Fenerbahçe’nin oyun olarak falso verdiği ilk maçta da oyun gücünü Kadıköy’de göstermişti. Bununla birlikte büyük takımlara karşı iç sahada nasıl oynanacağını bilen, bana göre mental olarak takımlarını hedef maçlara iyi hazırlayan Sergen Yalçın faktörü, bulunduğumuz takvimde Antalyaspor’u ligin en sıkıntılı deplasman takımı haline getirmiş gibi duruyor.

Fenerbahçe kazanan kadrodan sadece bir değişiklik ile maça başladı. Serdar Aziz yerine Çağlar Söğüncü tek değişken olsa da Çağlar'ın sol stoper bölgesinde oynamasının aslında oyun içinde birden fazla farklılığı ortaya çıkartmasını konuşmak gerekiyor. Djiku; Fred ile beraber Fenerbahçe oyun kurulumunda anahtar bir göreve sahip. Özellikle sol tarafta görmeye alıştığımız Djiku, Ferdi, Tadic ve orta sahanın sola kıvrılan oyun merkeziyle organik bir bağ kurmuş durumda. Onu sağ stopere almak bu ezberlenmiş düzene ket vurdu. Çağlar savunma anlamında ne kadar üst seviye oyuncu olsa da Fenerbahçe’nin yeni bağlantılar oluşturması için o alanda zamana ihtiyacı var. Özellikle Ferdi'nin maç başındaki etkisizliğinin bu durumda payı olduğunu söylemek gerek. Bu Çağlar için bardağın boş tarafı olsa da Becao'nun sakatlığı sonrası rakibin ensesinde nefesini hissettiren stoper sayısı Djiku ile bire düşmüşken Çağlar bu açıdan harika bir ekleme oldu. Djiku'yla beraber oyun olarak rakibini ileri itemeyen Fenerbahçe'yi fiziksel markajları ile burası bizim alanımız gelemezsiniz mesajı verdiler.

Devre arasında harika eklemeleri için yönetimi alkışladım. Ancak Fred'in sakatlığı sonrası Crespo ayrılışına asla anlam veremiyorum. Sanırım Miha Zajc'ın takımdan ayrılmaya ikna edilememesi bu durumu doğurdu. Crespo'nun ayrılışı ile çözüme kavuşmayacak kadar kritik bir durum oluştu. Çünkü ne kadar Krunic eklemesi olsa da Fred'in kadrodaki rotasyonunu İsmail ve Crespo oluşturuyordu. Sahadaki teknik kapasite açısından olmasa da Tadic, Dzeko'nun atletik zafiyetini kapatan orta saha gerekliliği bu oyuncuların zaman zaman sırtına binen bir sorumluluktu. Fenerbahçe bu hamlesiyle İsmail Yüksek'i takımın en kıymetli parçası haline dönüştürdü. Fred iyileşene kadar takımın enerji yükünü ve dinamizmi tek başına onun sırtına bindi. Krunic'in de tempo konusunda beklediğimin altında çıkması durumu daha da kırmızı alarm seviyesine çıkartabileceğinin mesajını aldım. İsmail'in olası sakatlığında veya formsuzluğunda orta sahaya jeneratörü kim sağlayacak!?

Fenerbahçe’nin oyununu ve karakterli oyuncu yapısını sayfalarca anlattık. Bunu takvim sıkıştıkça, maçlar stresli hale geldikçe daha iyi anlıyoruz. Ancak taraftarın durumu sahadaki oyuncular kadar iyi yönetemediğini gözlemlediğimi söyleyebilirim. Eleştiriyi biraz da kendimize yapmamız gerekiyor. Son zamanlarda bu takımın aklı, tekniği, yüreği ve kaptanları olan Tadic, Dzeko ile ilgili manasız eleştiriler duyuyor ve okuyorum. Tadic harika bir oyuncu ve şu an Fenerbahçe bu noktadaysa, onun oyun aklı sayesinde…

“Fenerbahçe oyunu sol taraftan kurar. Bütün yoğunluğu dar alanda sol alana yığar. O noktada ısrarla çizgiye inerek merkezdeki oyuncuyu demarke bırakır veya çok hızlı sağ tarafa dönerek İrfan ve Cengiz ile 3’lük atar.”

Şu an Fenerbahçe oyununu tanımlayıp, tartışabiliyorsak Tadic'in çizdiği ve hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürmesi ile bu zeminde konuşabiliyoruz. Atılan gollerin %80’i onun ayağında harmanlanmıştır.

Aynı şekilde gol kralı Dzeko için de suskun geçen haftalar sonrası homurdanmalar başladı. Dzeko Fenerbahçe oyunu sekteye uğramasın diye orta saha ve kenarlara sürekli gelerek fiziğini inanılmaz zorluyor. Fred olmadığında bunu yaptığı için teşekkür etmek yerine eleştirirsek, ceza sahasından çıkmadan, sadece gol atan oyuncuya evrilmesini istiyorsak onu kazanır ama oyunu kaybederiz. Bu nedenle son viraja gelirken, Fenerbahçe taraftarı artık sahadaki futbol aklına güvenerek, Kadıköy’ü tekrardan yenilmez kılmalıdır.

Cengiz Ünder Kaç Milyon Euro?

Fenerbahçe tarihinin kırılma açısından en önemli sezonu olabilecek 23-24 sezonunda Samsunspor, Kayserispor, İstanbulspor, Antalyaspor deplasmanları ve Ankaragücü maçlarında neredeyse tek başına 15 puan kazandırmanın değeri nedir? Fenerbahçeyi en kritik anlarında olağanüstü goller ile tribünleri çıldırtmanın değeri nedir? Cengiz Ünder; 26 yaşında Türk kanat oyuncusu… Değeri sadece 15 milyon Euro!