Milli aradan sonra evinde Hatayspor’u ağırlayan sarı-kırmızılılar 1-0 galip gelerek şampiyonluk yarışındaki iddiasını devam ettirdi.

MADALYON’UN İKİ YÜZÜ

Milli ara sonrası hedefine tekrar kenetlenen Okan Buruk, ilk 11 tahtasında bazı değişiklikler yaptı. Bu değişiklere referans olarak Kasımpaşa maçının son bölümleri ve milli ara sürecinde Antalya’da yapılan kamptaki performanslar alındı. Kerem Aktürkoğlu’nun düşen form grafiği sonrası forma tekrar Zaha’ya geçerken sağ kenar ise sakatlıktan dönen Hakim Ziyech’e emanet edildi. Kasımpaşa maçında son bölümde oyuna dahil olan Hakim Ziyech'in kısa sürede sahaya yansıttığı etkili oyunu beğeni toplamıştı. Bu denklemde Barış Alper Yılmaz ilk 11’den kesilemeyeceği için sağ bek olarak maça başladı.

Maçın başıyla birlikte klasik Galatasaray baskısı kendini gösterdi. Aslında ilk devre özelinde bu baskının dağınıklığı göze çarpsa da Hatayspor, geriden çıkmaya çalışırken kritik top kayıpları yaptı. Galatasaray maç genelinde öndeki baskısını yoğunlaştırdığı aynı oranda efektifliğini de artırdığı zaman Hatayspor kalecisi Erce’yi zor duruma soktu. Maçın ilk 5 dakikasında Erce topu 2 kez taça vurdu/vurmak zorunda kaldı(bu önemli bir veri) Baskıdan alınan sonucun mimarı ise maç genelinde gezgin olsa da maça top kayıpları ile başlayan Mertens oldu. Ek olarak tabii ki İcardı’nin doğru yerleşimi ve arkada kalan oyuncuların alanı doğru şekilde daraltarak Hatayspor’u ablukaya almasını söyleyebiliriz. Madalyon’un diğer tarafı da çok farksız değildi aslında. Yani zaman zaman işleyen bu baskı Galatasaray’ın ikinci bölgedeki etkinliğini yitirdiği sekansları gölgelemesi demek istiyorum. Hatayspor’un öne çıktığı dakikalarda baskıdan çıkmaya çalışırken üst üste 3-4 pas yapmakta zorlanan bir Galatasaray da vardı.

TİLKİ – BUZ ADAM

İcardi’ye milli ara yaramış gibi gözüktü. Maçta normalden çok daha fazla istekli oynadığı hal ve hareketlerine yansıyordu. Bu istek ve arzusu karşılıksız kalmadı golü de buldu. Hatta gol dışında kenar ortalarda kıymetli sayılabilecek pozisyonlara da girdi İcardi. İcardi’nin ceza sahası içinde ‘’tilki’’ olduğunu yani doğru yerlerde konumlandığını aynı zamanda rakip stoperleri ustaca aldatarak ön direk veya arka direk koşularını iyi yapabilen bir oyuncu olduğunu biliyoruz. Ama bu maçtaki efektif kenar ortaları yadsımamak gerek. Takımın orta kalitesinde bir artış olduğunu gözlemledim. Burada elbette takıma günden güne adapte olan Derrick Köhn faktörü etkili oldu. Öte yandan Hakim Ziyech’in ayak kalitesinin oyun görüşü ile birleştiği vakitlerde orta kalitesi de fark yarattı. İcardi’nin bu durumdan mutlu olduğunu düşünüyorum çünkü ciddi anlamda bir santrafor’un, özellikle de ceza sahasında hakimiyet kurabilen bir oyuncunun isteyeceği elzem bir olgu ortalar. Hakim Ziyech kenar ortalar olduğu gibi hatlar arasını gördüğü vakit çekinmeden keskin şekilde besleyebilmesi Galatasaray’a seviye atlatıyor ve rakibe yönelik potansiyel bir tehdit oluşturarak tabelayı kolayca değiştirebilme lüksü sunuyor takıma. Karakteri gereği buz adama benzettiğim Ziyech, Okan Buruk’un elini fazlasıyla rahatlatıyor. Özellike şampiyonluk yarışındaki son düzlükte sağlıklı bir ‘’buz adam’’ fark yaratır diye düşünüyorum.

Kerem Aktürkoğlu’nun düşüşü sonrası formayı tekrar kazanan Zaha ise maç özelinde pek olumlu bir tablo çizemedi. Çabası ve iyi niyeti su götürmez bir gerçek olması ona kredi sunuyor fakat taraftar istediği Zaha performansını bir türlü izleyemiyor. Zaha, ön alandaki işleyen çarka bireysel becerisi ile güç katabildiği gibi çomakta sokabiliyor. ‘Kerem Aktürkoğlu da güç katabildiği gibi takımın oyununu sekteye uğratabiliyor’ dediğinizi duyar gibiyim ama bence arada ufak bir fark var: Kerem Aktürkoğlu -sadece ön alan olmamakla beraber- oyuna güç kattığı vakit tamamen bireysel becerisi ile değil takımdaki bir parça olarak, yani sistemdeki oyuncu olarakta güç katabiliyor.

Son düzlükte forma yarışı devam edecek gibi duruyor. Sallanmalar yaşasa da benim nezdimde Kerem Aktürkoğlu son düzlükte formanın hala en güçlü adayı. Her şey rakamlarla okunmaz fakat 11 gol 6 asistlik gibi bir gerçeği de var Kerem’in.