Çeyrek finali de geride bıraktık ve ben de değerlendirme yazısıyla siz sevgili teniseverlerin karşısındayım.

Wimbledon son 16 turundan sonra gözler çeyrek finale çevrilmişti.

...

Çeyrek finali de geride bıraktık ve ben de değerlendirme yazısıyla siz sevgili teniseverlerin karşısındayım.

İzninizle değerlendirmeye geçelim, keyifli okumalar!

9 Temmuz eşleşmeleri

Jannik Sinner – Daniil Medvedev:

Günün erkekler adına açılış maçı aslında dengeli başladı. İlk sette puanlar bir Sinner’e bir Medvedev’e gitti fakat öne çıkan notlar var, başlayalım.

İlk sette 6 ace ile korta adeta ekstra bir silahını erkenden koymuştu, kortun diğer tarafında Medvedev ise 4 çift hata ile seti tamamladı. Jannik Sinner, ace dışında attığı ilk servisleri puana dönüştürmede de gayet hünerli idi. İlk servislerin %92’si (23/25) puana dönüşmüş ki bu muazzam bir veri. Fakat Medvedev, her şeye rağmen puanlar aldı ve setin galibi tie-break ile belirlendi. Tie-break’te Medvedev turnuva boyunca bu maça kadar üç tie-break görmüş ve ikisini kazanmıştı. Jannik Sinner ise rakiplerine hiç tie-break galibiyeti yaşama fırsatı vermedi. Üstelik ikinci turda hatırlarsınız üç tie-break’i tek maçta Berretini’ye karşı oynamış ve tek maçta üç tie-break’i de kazanmıştı. Sinner’in bu dominant istatistiği gene işledi ve ilk seti tie-break ile almış oldu.

İkinci sette Sinner oyundan biraz düştü ki bu argümanımın altını şöyle doldurayım: Tam 14 basit hata ile oynadı dünya 1 numarası. Bu süre zarfında Medvedev ise oyunda ivmeyi yakalayan, momentumu arkasına alan isimdi ve seti 6-4 ile alarak genel skoru 1-1 yaptı.

Üçüncü set başlangıcında Sinner’in sakatlığı oldu ve biraz aksadı, hatta sağlık molası da aldı. Fakat oyuna geri döndü ve bir süre sonra normale döndü. Bu sette tıpkı ilk set gibi dengeli geçiyordu; Medvedev, 13 basit hata Sinner ise 11 basit hata ile oynuyordu. Ek olarak ralliler uzadıkça ve ralliden sonra servis atan Medvedev olduğu denklemde Medvedev’in servislerinin gücü de düşmeye başladı, Sinner bu doğrultuda sakatlıktan sonra daha çok oyuna dahil olmaya başladı. Set gene tie-break sonucu belirlendi ama Medvedev bu kez hata yapmadı ve seti aldı, durumu 2-1 ile lehine çevirmeyi başardı.

Dördüncü seti kolay geçen dünya 1 numarası, maçı beşinci sete götürdü. Tıpkı Avustralya Açık finalinde olduğu gibi Sinner – Medvedev’in galibi, yarı finalin yolcusu beşinci set ile belirlendi. Sakatlığı tekrardan Sinner’in canını acıtmaya başladı. Sinner kenara her gittiğinde ifadesiz, donuk bir bakışla adeta durumunu sorguluyordu. Bu sakatlık düşünceleriyle boğuşan Sinner, kortta tekrardan düşüş yaşadı ve Daniil Medvedev, -3-2 ile- Avustralya açık finalinin rövanşını almış oldu.

Carlos Alcaraz – Tommy Paul:

Carlitos’un ilk 2 setini Sinner – Medvedev mücadelesinden ötürü kaçırdım. Dolayısıyla maça dair uzun bir yorumum olmayacak fakat son 16 turundaki değerlendirme yazımı okursanız orada Carlos Alcaraz’ın oyundan kayboluşlarına değinmiştim. Sanıyorum bu maçta da bazı periyotlarda oyundan kaybolmuş ve sallanmalar yaşamış. Ki ilk sette bunun göstergesi gibi gözüküyor.

Ayrıca o yazımda onu buraya getiren, onu bu seviyede tutan geri dönüşleri diyip mental gücüne de değinmiştim. Aynı şekilde bu aşamada da önce oyuna tutunmuş, sonrasında geri dönüşünü gerçekleştirmiş.

Tommy Paul, daha önce de Alcaraz’ı zorlayan bir oyuncu oldu. Aralarında geçen maçlar keyifli oluyor. Paul, son sette gerideyken bile keyifli sekanslar izletti bizlere. Kendisi dünya 13 numarası ama daha üst sıralamaları görebilir diye düşünüyorum. Evet, 27 yaşında ama ilk 10’u görmesi için hâlâ geç değil.

10 Temmuz eşleşmeleri

Lorenzo Musetti – Taylor Fritz:

İtalyan raket kariyerinde önemli bir yükseliş dönemi geçiriyor, çeyrek finalde mücadele etme başarısı da gösterdi.

İlk set itibariyle beklenildiği gibi Taylor Fritz hızlı başladı, güçlü servisleri sete yön verdi diyebilirim. Lorenzo Musetti ayrıca basit hata yaparak Fritz’in ekmeğine adeta yağ sürdü ve ilk seti 3-6 geride kapattı.

İkinci set ile Lorenzo Musetti alınan puana oranla basit hatasını azalttı, daha dengeli oynadı. Ek olarak Fritz de servislerinde düşüş yaşamaya başladı. Seti önce 5-3’e getiren İtalyan, seti kapatamadı ve 5-4 oldu. Sonrasında 5-5… Devamında iki oyuncu da yenişemedi ve tie-break’e gitti maç. Sette bir şekilde tutunan Fritz, tie-break’te dayanamadı ve İtalyan raket bu sefer sete noktayı koydu, genel skora denge geldi.

Üçüncü sette maçı berabere yapmanın vermiş olduğu momentumla devam eden Musetti, sette basit hata oranını neredeyse sıfırladı, sadece 5 basit hata ile oynadı. Kortta baya dominant olmaya başladı, ralliler uzadıkça üstün çıkan taraf hep Musetti oldu. Taylor Fritz de bu sette tam 15 basit hata yaparak standartının baya altında kaldı, rallilerin uzaması -dediğim gibi- Musetti’ye fazlasıyla artı yazarken Fritz’ eksi yazdı. Kendinden emin olan ve bu doğrultuda oynayan İtalyan, seti 6-2 ile rahat bir şekilde geçti ve genel skorda 2-1 öne geçti. Fakat dördüncü sette kendini toplamak zorunda olan Fritz, daha dirençli şekilde korta döndü. Servis gücünü tıpkı birinci sette olduğu gibi tekrar aktif duruma getirdi, ilk servislerinin %75’ni puana dönüştürdü. Bu süreçte Musetti hiç servis kırma direnci gösteremediği için Fritz için kolay bir set oldu ve genel skora tekrar denge geldi, kazanan artık beşinci set ile belirlenecekti..

Son sette Musetti artık fişi çekti. Fritz bir hayli yorgun düşmeye başladı ancak Musetti, standartının üstünde oynayarak potansiyelini bizlere gösterdi. İlk kez bir grand slam mücadelesinde çeyrek final görmüştü, artık yarı final gördü.

Novak Djokovic – De Minaur

Alex De Minaur’un turnuvadan sakatlık nedeniyle çekilmesinden ötürü Novak Djokovic doğrudan yarı finale adını yazdırdı ve rakibi de Lorenzo Musetti oldu.

Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkürler, desteğiniz benim için çok önemli. Takipte kalınız, yarı final sonunda da buradayız!