Vincenzo Montella sahaya hangi 11 ile çıkarsa çıksın bu kararı vermenin onun için zor olduğunu söylemek lazım. Çünkü geniş bir oyuncu havuzuna sahibiz ve kadrodaki herkes neredeyse potansiyel ilk 11 adayı. Fakat Montella’nın hazırlık maçındaki bazı tercihleriyle planladığı oyun kurgusu göze çarptı. Özellikle ilk devre olmak üzere maçta Kenan ve Yunus’un rolu ön plana çıktı.

Mert Günok ile başlayan oyun kurulumunda topların bir çoğunu Yunus veya Kenan’a aktarmak ana görevlerin başını çekiyor gibiydi. Bu ana görevin başarı ile gerçekleşmesi için Enes’in derine gelerek pas trafiğine katıldığını, Yunus ve Kenan’a pas istasyonu olduğunu gördük -Fakat Enes Ünal, ceza sahası içinde rakibine pek korku vermeyi başaramadı- Ek olarak rakip stoperlerden en az 1 tanesini sırtına alması da diğer oyuncularımızın topsuz oyunda pozisyon alma sürecindeki yükünü hafifletti. Bu bağlamda Yunus ve Kenan oyuna renk katmakta fazla zorlanmadı. Fakat her şeye rağmen takım ikinci bölgede çok fazla pas yapmamaya çalıştı. Bu da Montella’nın oyun şablonundaki istediği bir diğer noktaydı. Yani takım daha çok dikine oynamaya yönelik bir yapının içinde gibiydi.

Bek oyuncularımızın Yunus ve Kenan’ın işlediği, renk kattığı koridorları daha etkin kullandığı denklemde takımın çok daha efektif olması mümkündü. Özellikle Yunus’un ve Kenan’ın oyuna ritim kattığı anlarda çizgiden bindirmeleri değerli olabilirdi. Zaman zaman bu aksiyonları görsek de tam anlamıyla işleyen bir kanat-bek kimyasını göremedik. Zeki Çelik’in maç içindeki herhangi bir aksiyonunda bulunmaması da benim nezdimde küçümsenmeyecek bir sorun (notlarıma 73. dakikada yaptığı bindirme dışında olumlu bir sekans eklememişim.)

Ek olarak; kenar oyuncularımız topu ayağına aldığında merkezden gelecek +1 destek onların daha konforlu oynamasını sağlayabilir. Aslında Orkun Kökçü ve Hakan Çalhanoğlu bunu zaman zaman yaptılar. Ceza sahası yayında +1 hatta +2 olduğumuz/çoğaldığımız zaman rakip için büyük bir potansiyel tehdit haline geldik. Daha üretken ve tehditkar bir görüntüye büründük. Bu doğrultuda; Zone 14 (ceza sahası yayı) ve etrafı daha aktif kullanıldığında skor almaya daha yatkın olabiliriz. Özellikle Hakan’ın ve Orkun’un repertuarında kilit pas atabilme yeteneğinin yanında şut becerilerinin de A sınıfı düzeyinde olması bu yorumumun altını doldurmama olanak sağlıyor.

Takımın genel görüntüsü turnuva adına tatmin edici diyebilmek mümkün. Fakat takımın topsuz oyundaki defansif eksiklikler göze çarptı lakin bunlar Teknik ekip tarafından dikkate alınıyordur diye düşünüyorum. Yani daha kompakt olmak zorundayız. Aksi takdirde Euro 2024 serüveni bizim aleyhimize işleyebilir. Elbette takımın diğer kurgularını ve denklemlerini incelemek ve sonrasında daha net bir yorum yapmak daha sağlıklı olur diyelim ve milli takımımızı desteklemeye devam edelim.