13. bitirilen sezon, 50 yıllık efsaneyle yol ayrılığı ve Galatasaray dinamiklerinin harekete geçmesi ile Burak Elmas’ın gönderilmesi… Her şey böyle başlamıştı.

Kabuk değiştirmeye giden Galatasaray’da Dursun Özbek başkanlığa, futbolun başına Erden Timur ve takımın başına Okan Buruk getirildi. Büyük bir yapılanma ile sezona damga vuracak bir kadro kurulmuştu ve buna paralel olarak ‘’felaket’’ sezonun ardından şampiyon olmuştu Galatasaray…

Diğer sezon takımın omurgası korunarak Antalya kampı ile hem Avrupa hedefi hem de ikinci kez şampiyon olma hedefi ile yola koyuldu Okan Buruk.

Yapbozun eksik parçalarını yani omurganın etrafını tamamlamak için Şampiyonlar Ligi Ön Elemesini geçmeyi bekledi Yönetim. Bu doğrultuda bazı yıldız isimler İstanbul’a indi. Fakat sezonun geri kalanında anlaşılacaktı ki belkide ‘’tarihin en kötü transfer sezonu idi’’

Tete, Ndombele, Zaha, Ziyech gibi isimler istenilen performansı veremeyerek Okan Buruk’un elini zora soktu. Devre arasında tekrarlayan başarısız transfer hamleleri tablonun tuzu biberi oldu. Sağ ve sol bek mevkilerini Barış Alper Yılmaz ve Kaan Ayhan ile idare etti hoca. Kerem Demirbay takıma adapte olmakta zorlandı. Kaan Ayhan, Torreira’nın bir süre partneri oldu. Sergio Oliveira ameliyatı sonrası ortalıktan kayboldu. Zaha’nın takıma ısrarla kazandırılma uğraşı Kerem Aktürkoğlu’nun performansına ket vurdu, Galatasaray, kaptanını sezon sonuna doğru adeta toprağa gömdü. İcardi sezon içerisinde 1.5 ay yoktu. Oynadığı vakitlerde ise neredeyse tamamında yarı sakattı, iğnelerle şampiyonlar ligi maçlarına çıktı… Çok zorlanmadan ufak bir geriye dönük düşünme ile sezon içerisinde Okan Buruk’un ne kadar sıkıntılarla mücadele etiğini film şeridi gibi gözümün önünden geçirebildim ve aktarabildim…

Sezon içerisinde sadece Hatayspor ve Fenerbahçe’ye mağlup olan Okan Buruk’un Galatasaray’ı şampiyonluğu şok şekilde son haftaya bıraktı. Konyaspor karşısındaki takım bir şampiyonun olması gerektiği gibi sahaya çıktı ve 90 dakika öyle mücadele etti. Bu kez heyecan, panik veya tam tersi rehavet yoktu. Ayaklar yere sağlam basıyordu ve tek hedef vardı.

Sezon içerisinde pek çok kez değindik. Çok fazla formül üretti/üretmek zorunda kaldı Okan Buruk. Hepsinin büyük eksiklere rağmen hesaplı kitaplı formüller olduğu her defasında tescillendi.

10 kişi içerde Fenerbahçe’ye kaybedilen maç sonrası yazımda olması gerektiği gibi Galatasaray’ın ‘’oynadığı’’ çok kötü futbolu eleştirdim fakat içimden de şu cümleyi geçirmiştim ‘’Galiptir bu yolda mağlup.’’

Hoca şampiyonluğu son haftaya bıraksa bile kazanmayı bildi. Üstelik sezon içerisinde yukarıda saydığım ve sayamadığım pek çok problemleri tuzla buz ederek yolun sonunda galip geldi, mağlup olsa dahi…

MADALYONUN DİĞER TARAFI

Galatasaray’ın iki sezondur kıyasıya mücadele ettiği Fenerbahçe bu sezon İsmail Kartal ile büyük bir başarıya imza attı. Lakin sezonun sonunda bir takım şampiyon olur ve kupa bir kulübün müzesine yollanır…

İsmail Kartal sezon içerisinde çok fazla eleştiri aldı. Ben de eleştirenlerden birisiyim. Sayılar ve istatistikler gereği İsmail Kartal’ın ve Fenerbahçe’nin başarısız sezon geçirdiğini yadsımak delilik olur. Her iki takım her hafta aslında kendini bu rekabet sayesinde yukarıya çekti/çekmek zorunda kaldı. Saha dışı yaşanan olaylar, başkanların verdiği demeçler futbol havasını yok etse dahi rekabet son haftaya kadar devam etti. Sadece ufak detaylar şampiyonu belirledi.

Pek İsmail Kartal ile devam edilmeli mi?

Fenerbahçe her sezon yaptığı hatayı yapmayıp 99 golle 99 puan toplayan bu takımın tamamını dağıtmayıp omurgayı korursa gelecek sezon en büyük favorilerden birisi olur. Fenerbahçe futbol kulübünde eleştirdiğimiz en büyük nokta: x bir hocanın 2 sezon üst üste şans bulamaması, x hocasına yaz kampı şansı tanınmaması... Evet, hiçbir hocaya 2 sezon üst üste şans tanımadı Ali Koç ve yönetimi AMA hem Jorge Jesus’a hem de İsmail Kartal’a yaz kampı olanağı tanındı, bunun yanında kesenin ağızı da açıldı.

Ali Koç, İsmail Kartal ile tekrar çalışmaya sıcak bakabilir fakat büyük kulüp refleksi gereği İsmail Kartal ile devam edileceğini düşünmüyorum. Tabi her şeyi belirleyecek olan her zamanki gibi zaman…