Yeni başkan, yeni teknik direktör, yeni takım… ama kaybedilmek üzere olan bir sezon. 11 yıldan sonra en gerekli olan ise maalesef: SABIR.

Kaosun ortasında, seçim gölgesinde, dengelerin her gün değiştiği bu tabloda Fenerbahçe’nin sahaya çıkması bile başlı başına bir mücadeleye dönmüş durumda. İki haftalık hocası, bir aylık takımıyla Kasımpaşa deplasmanına çıkan Fenerbahçe, bu kez sadece rakibine karşı değil, kendi kaderine karşı da savaşıyordu.

Ali Koç’un 7 yıllık başkanlık döneminde futbolda yaşanan başarısızlıkların, yapılan sayısız hatanın yanında belki de en büyük paradoks şu oldu: Aslında Fenerbahçe’nin 2011’den bu yana karşı karşıya kaldığı düşman oluşumlarla ilgili teşhisinde haklıydı. Ama sorun, bu yapının varlığı değildi; onunla savaşacak donanıma, stratejiye, karar mekanizmasına hiçbir zaman evrilememesiydi.

Büyük umutlarla, görülmemiş maddi desteklerle, sponsorlarla, hibe edilmiş kaynaklarla gelen bir başkan… Ama sahada ve yönetimde hata üstüne hata. Ve işte bugün, Fenerbahçe sahada 1-0 önde girdiği devrede, sandıklardan çıkan sonuçla 34. başkanını seçti: Sadettin Saran.

Ali Koç, belki futbol sahasında başarılı olamadı, belki yapı ile mücadelesinde ağır kaldı, belki sayısız yanlış yaptı. Ama bir gerçek var ki, bu kulübe ne niyetinden ne de emeğinden en ufak bir leke düşürmedi. Bugün sadece 300 oy farkla kaybetmesine rağmen yeni başkanı tebrik ederek, “gerçek düşman dışarıda” mesajını verdi.

Bunca yıl boyunca yaşanan hatalar, emeğin çalınması, hayallerin yıkılması… Tüm bunlara rağmen bu veda, bir kırgınlık değil, bir birlik çağrısıyla geldi. İşte bu geceyi değerli kılan da bu oldu: Fenerbahçe, yeniden bir yol ayrımında. Ama bu kez en azından kavganın yönü doğru hatırlatıldı.

Tüm bu değişimlerin ortasında—antrenör, oyuncu, başkan, yönetim—Fenerbahçe’nin sahada iyi bir kadrosu olsa da, zamana ve doğru kurgulanmış bir sportif organizasyona ihtiyacı var. Bunun en net örneği aynı dakikalarda yaşandı: 10 kişi kalmış Kasımpaşa karşısında 1-0’ı koruyamayan, sadece skoru değil oyunu da kaybeden bir Fenerbahçe vardı sahada.

Zor olsa da bu camiaya biraz sabır gerekiyor. Bu ligde Galatasaray bir şekilde ! 100 puan toplarken, Fenerbahçe şimdiden 6 puan kaybetmiş durumda. Yeni başkan Sadettin Saran’ın, bu sezonun lig hedefinin çok zorlaştığının farkında olarak asıl odağı Avrupa Ligi’ne çevirmesi gerekiyor. Yarı final, hatta final hedefi, hem camiaya umut verir hem de bu yüksek bütçeli takımı “boş bir sezondan” kurtarır. Ligde ise rotasyonla ikinci olmak ve yeni hocanın adaptasyon sürecini tamamlaması en gerçekçi senaryo.

Bu sezon şampiyonluk hayali belki erken zedelendi, ama en azından kaybolmuş yıllara bir amaç yüklemek hâlâ mümkün.