Kadıköy’de o ışıklar yine parladı… Biz yine inandık.
Fenerbahçe, 2-1’in rövanşında Şampiyonlar Ligi ön elemesinde hayati bir maça çıktı. İlk maç sonrası Mourinho’nun Hollanda basınına verdiği “Cehenneme geleceksiniz, Kadıköy’e geleceksiniz” mesajı taraftarın bir kısmında heyecan yarattı, ama bu sönük kalabilecek bir tecrübeydi. Çünkü bu kulüpte yıllardır kimse, sahada kurduğu büyük lafı gerçeğe çeviremiyor. Haksızlıklar elbette var, ama gerçek bu maalesef buydu. Bugün bu durum değişmek zorundaydı. Nitekim öyle oldu.
Tarihin en büyük “winner” hocalarından birini getirdik; kötü oynarken bile turları geçen, kupalar kazanan adam… Ama bizde iki sezondur, iyi oynadığımız anlarda bile travmatik gollerle eleniyordu.Bugün bunu kırdı.
Kadıköy’de sahaya 3’lü savunma, iki atlet santrforla çıktık. Teknik kalite sınırlı ama tempo potansiyeli yüksek, savunma sorumluluğunu aksatmayacak bir kadro… Yine de topu doğru kullanmazsak, tribün ne kadar ateşli olursa olsun işimiz zor. Bu takımın vaat ettiği en önemli şey temaslı ve tempolu oyun. Ancak geriden oyun kurma eksikliği transferle de giderilemediği için direkt oynamak zorundaydık. Topu örmeden, yormadan, kaptığımız toplarla hızlı oynayıp, tempoyu yakaladığımız anlarda gol bulmamız şarttı.
Derken… öyle bir gol yedik ki!
Kalecimiz oyun durdu sanıp topu eline aldı, hakem devam dedi, duran top filelerimizde… Bu saçmalıklar sanki sadece bizim başımıza geliyor. Neyse ki Brown’un duran topta attığı gol ve En-Nesyri’nin asistinde Duran’ın golüyle devreye 2-1 önde girdik.
İkinci yarı da kadronun vaat ettiği tempo ve baskı devam etti. Ve yine baskının ödülünü aldık. Fred, pres sonrası kazandığı topa L1 + üçgen dokunuşunu yaptı, top örümcek ağlarını temizledi: 3-1.
Bu golden sonra biraz geri yaslandık, Duran çıktı Talisca girdi ve fiziki üstünlüğümüz azaldı. Yine de günün adamı Yusuf En-Nesyri, sahanın her yerinde mücadele etmemiş gibi atağa fırladığı pozisyonda golünü atarak fişi çekti. Yine de bu iş bizde kolay olmaz; yan toptan yediğimiz golle 4-2’ye geldi. Kadıköy 6 dakikalık uzatmada bile rahat edemedi. Ama Talisca son noktayı koydu, maçı 5-2’ye getirdi.
Artık Şampiyonlar Ligi bir adım uzakta. Ve biz yine umutlanmayı seçiyoruz…