Trendyol Süper Lig'de lider Fenerbahçe, ligin 20. haftasında Gaziantep FK deplasmanında 3 puanı tek golle kazandı.
“Gökhan Gönül sol ayağına aldı. Orta yapmak istiyor. Şimdi Stoch şut mesafesi… Vuruş direkten geliyor. Bir vuruş daha… Andre Santos…"
Bütün şampiyonluklar arkasında bir hikaye bırakır. Bazı maçların daha oynanmadan bu hikayenin iyi tarafına mı yoksa kötü tarafına mı resmedileceğini sezemezsiniz. Sadece o stresi hatırlarsınız. Gaziantep maçı Fenerbahçe’ye tam da bu çağrışımı yapan bir müsabakaydı.
Bütün rüzgarı arkasına almış şampiyonluğa kitlenmiş Fenerbahçe 7 gol attığı maçtan sonra bu sert deplasmanda ne kadar avantajlı görünse de maçın çok zor geçeceğini bize tarih hatırlatıyordu. Kapalı gişe oynanacak bu deplasman öncesi, kendine has karakteriyle Sumudica'yı da denkleme koyduğumuzda 5'li ve 4'lü dizilmiş, araları sıkıştırılmış savunma hattı maçı son dakikaya kadar kovalayacak oyuncu grubu ihtiyacını daha başlamadan hissettirdi. Fenerbahçe'nin böyle sert ve disiplinli bir savunmaya karşı örmüş olduğu oyun ve yaptığı denemeler beni çok gollü maçlarından daha fazla içine aldı. En iyi oyuncun bazen ilk pozisyonda topu içeriye vurmayabilir. Verimli kanat oyuncun o gün biraz formsuz başlayabilir. Fenerbahçe bu maç özelinde bu tarz aksilikler yaşasa da bana keyif veren şey; maçın oyuncu bazlı A planı dışında antrenör hamlesiyle çözülmesiydi. Oyuncu performansı ile günü kurtarırken teknik direktörün iradesi sezonu sana kazandırabilir. Bugüne kadar rekor kıran serilere rağmen fazlaca İsmail Kartal eleştirisi tam da bugün verdiği reaksiyonu veremediği içindi. Bu nedenle antrenör ekibinin övgüyü hak ederek kritik 3 puanı takıma kazandırmasında büyük rol oynadığını söylemeden geçmeyeceğim. Neredeyse 6’lı bir kale önü savunmasına tek santraforla hücum etmekten hızlıca vazgeçip, rakip adam eşleşmesinde denge bozmak golün gelmesinde rol oynadı. İrfan Can’ın ceza sahasında demarke pozisyonda topla buluşmasının altında da bu oyun müdahalesi yatıyor diyebiliriz.
Daha önceden sıklıkla altını çizdiğim bir durum da; İrfan Can Kahveci'nin oyun çeşitliliği…
ICK’yi tarif ederken kullandığımız ezber cümleleri artık bir kenara bıraktık. Kişisel repertuvarını hücum bölgesinin her alanını kullanacak şekilde geliştirdi ki artık ceza sahası dışında koşarak içeriye kafa golü kovalayan bir makine haline geldi. Sezon başında bu eklentileri övdüğüm noktanın bile artık üzerinde seyrettiğini açıkça söyleyebilirim.
Gelelim maçın bize verdiği en kritik mesaja;
Fenerbahçe Başkanı Ali koç ve yönetimi bu sezon özelinde çok büyük bir övgüyü haketiyor. Transfer sezonu başlar başlamaz takımın en önemli 2 eksiğini kapattılar. Bunun ne kadar değerli olduğunu anlatmaya gerek kalmadan bu maçta görmüş olduk. Sahadaki tek stoperi sakatlanan Fenerbahçe, kulübesinde bu ihtimale karşı Bonucci gibi bir yıldızı tutuyor olmasaydı veya şimdi değilde 3 gün sonra getirseydi belki de bugünkü şampiyonluk coşkusu yerini kaygı ve endişeye bırakmıştı. Bu doğru konulan teşhise verilen hızlı reaksiyon için bütün profesyonelleri kutluyorum.