Şampiyonluk yarışı kritik şekilde devam ederken Galatasaray, evinde Rams Başakşehir’i ağırladı ve 2-0’lık net bir galibiyet aldı. Okan Buruk ve ekibi böylece zirveye ortak olmaya devam etti.

OMURGA SAĞLAM, OYUN SAĞLAM

Muslera’nın son haftalarda sergilediği performans Galatasaray’ın şampiyonluk yolunda eşik atlamasına epey bir yardımcı oluyor. Bunu Galatasaray’ın şampiyonluk yaşadığı sezonlarda fazlasıyla gördük. Saha içinde ve dışında çevresine yaydığı enerjinin ve arzunun pozitifliği de su götürmez bir gerçek. Buna bağlantılı olarak maç özelinde Nelsson ve son maçlarda pozisyon kaybetmesinden dolayı eleştiriler alan Davinson Sanchez’in etkili bir oyun çıkarttığını söylemek gerekir. Sağ çizgide de sessiz sedasız takıma olumlu işler yapmaya çalışan bir Kaan Ayhan izledik. Hatta Nelsson’un sakatlık yaşadığı periyotta ve sonrasında o bölgeye geçerek idame sağladı.

Kerem Demirbay’ın inişli çıkışlı çizdiği bir performans grafiği mevcut ama bu maçta ikinci bölgede kazandığı toplar ve o topları efektif şekildeki kullanım biçimi göze çarptı. Mertens’in sayılmayan golünde ki aksiyonu sağlayan, yani ceza sahasına ekstra koşu atan kişi Demirbay idi. Toplu oyunda ceza sahası yayının çevresine de sık sık gelerek o bölgede takımına +1 adam olarak yoğunluk oluşturan Demirbay, gerek diagonal top gerekse de hat kıran pasları atmayı denemekten geri kalmadı.

Geçen sene de şampiyonluğun en önemli mimarlarından olan Dries Mertens’in de hala olan oyun iştahı da takdiri hak ediyor. Takımın beyni olarak nitelendireceğim Dries, maçın içine girdiği vakit Galatasaray oyun olarak seviye atlıyor. Özellikle sezon başından beri 10 numara istenilen yerde Mertens’in görevini en üst seviyede yapıyor olduğu denklem çok kıymetli Okan Buruk ve camia adına. Böyle bir karakter, kariyerinin sonunu böyle bitiriyor olması da Dries için özel olsa gerek…

BİR ASLANIN DÜŞÜŞÜ, BAŞKA ASLANIN YÜKSELİŞİ

Taraftar gözünde bir hafta maçı kurtaran olup, diğer hafta etkisiz adam olan Kerem Aktürkoğlu, bu eleştirilerin birikmesiyle doğru orantılı şekilde düşüşe geçti. Ziraat Türkiye Kupası’nda Okan Buruk tarafından dinlendirilen Kerem Aktürkoğlu’nun bu süreçte mental ve fiziksel olarak kendini toparlaması ve yükselişe tekrar geçmesi beklendi ancak maç özelinde göz dolduramadı. Kerem Aktürkoğlu’na gelen bu eleştirilerin dozunun absürtleştiğini önceki yazımda belirtmiştim hatta ‘’ölçülü yaklaşım kaybediliyor’’ ifadesini kullanmıştım. Hala sözlerimin arkasındayım ancak Kerem için artık iş daha çıkmaza doğru sürüklenmiş vaziyette. Kısa sürede tedavi edilecek bir sürecin daha da yokuşa sürüldüğü bir tablo var karşımızda. Kerem Aktürkoğlu bu sürecin devamını nasıl yönetecek merakla bekliyorum. Belki de bir süre kenarda oturması gerekecek…

Yükselişte olan aslan ise takımın jokeri Barış Alper Yılmaz. Mevki farketmeksizin sergilediği oyun Okan Buruk için ciddi bir lüks. Galatasaray gibi büyük bir kulübe attığı ilk adımdan itibaren adım adım başlayan yükselişi yavaş yavaş misyon tamamlaya doğru evrilmiş durumda. Komple bir oyuncuya dönen Barış Alper Yılmaz’ın bu gelişimi alkışı fazlasıyla hak ediyor.

KET VURULMUŞ BAŞAKŞEHİR

Çağdaş Atan’ın oyuncu grubu kendi yarı sahasından çıkışlarda epey zorlandı. Oyuncuların karar verme mekanizmasındaki eksiklikler maçın kaderini büyük ölçüde etkiledi. Elbette, Galatasaray’ın ön alandaki yoğun baskısına karşılık rakiplerin pek şansı kalmıyor, Galatasaray adeta rakiplerinin oyununa ket vuruyor.

Başaksehir zaman zaman uzun vurmak zorunda kaldı. 90 dakikalık bazı periyotlarda ise bilinçli şekilde uzun top kullanmayı tercih eden Başakşehir, üçüncü bölgede fazla efektif olamadı.

Galatasaray iki golü bulduktan sonra özellikle ikinci 45'in başlamasıyla vites düşürmeye gitti. Lakin topu geri kazanma hızından ödün vermedi sarı kırmızılılar. Kazandığı toplarla maç boyunca etkili olan Galatasaray'ın farkı üç yapmaya çok yaklaştığı sekanslar da oldu.