Galatasaray şampiyonluk yarışının önemli bir aşamasında Antalyaspor’u konuk etti. Zorlandığı maçı 2-1 kazanan Galatasaray, zirvedeki yerini korudu.

ŞARTLI REFLEKS

Okan Buruk’un Galatasaray’ı Avrupa serüveninin sona ermesiyle birlikte dümeni tamamen lige kırarak rota tazeledi. Ezeli rakibi Fenerbahçe ile günlerdir sosyal medya üzerinden karşılıklı tartışma yaşayan Galatasaray, üstüne maça saatler kala ilk 11 tahtasında yaşayacağı İcardi eksikliği ile tazelediği rotaya yüksek dozlu kaos ile girmek zorunda kaldı. Bu kaos gereği ‘’Şartlı Refleks’’ gösteren Galatasaray taraftarı, her zamankinden daha yüksek sesle haykırıp, takımına destek verecekti…

Maçın devamında Kerem Aktürkoğlu penaltıdan kaydetmiş olduğu gol ile taraftarının bu desteğini karşılıksız bırakmayacak, üstüne de takım arkadaşı İcardi’nin sevincini yaparak şartlı reflekse ‘’ben de buradayım’’ diyerek dahil olacaktı. Ki böyle bitmeyecek, golün devamında sanki gol İcardi’den gelmiş gibi stadyumda aşkın olayım nağmeleri yükselecekti…

Gol sonrası dümende rüzgarı arkasına alan Galatasaray’ın maça ağırlık koyacağını düşündük lakin maçın seyri böyle devam etmemiş, değişmişti. Kendi yarı sahasında Antalyaspor’a karşı fazlasıyla boşluk veren Galatasaray, rakibine sunduğu konfor alanından ötürü hasar yiyecek ve skor eşitlenecekti. Sergen Yalçın’ın orta sahayı kalabalık tutma planı ve bu doğrultudaki arzusu sahada yanıt verdi. Galatasaray’ın 2+1 şeklindeki oyun kurulumuna ket vuran Antalyaspor, bu periyotlarda kazandığı topları Galatasaray’ın boşluklarını kullanarak efektif olmaya çalıştı. Bu periyotlar, Galatasaray’ın oyuna enerji katmadığı bölümlerde zorluk çekeceğinin de göstergesiydi. Özellikle Torreira ve Kerem Demirbay’ın maç temposundan dolayı enerji kaybı yaşadıklarını da gözlemlemek mümkün. Şablonun geneline bakıldığı zaman etkisiz bir Galatasaray görmek mümkün lakin ısırdığı vakit istediğini almakta da gayet mahir bir takım.

Ev sahibi Galatasaray, maça dengenin gelmesiyle kendisini silkeledi, taraftarlar daha da ateşlendi. Buna paralel olarak sahada daha dominant gözüken, topun kıymetini bilen ve bu bilinçle oynamaya başlayan Galatasaray, üçüncü bölgedeki hücum yoğunluğuna seviye atlattı, rakip kaleyi zorladı. Ki Vinicius’un vurduğu topu takip eden Kerem Aktürkoğlu, skoru tekrardan aldı. Böylece Okan Buruk ve ekibi soyunma odasına önde gitme fırsatı buldu.

ADAM BUKSA, DENKLEM, KÖHN

Adam Buksa’nın aldığı aksiyonlar Antalyaspor’a fazlasıyla zenginlik sağladı.
-Buksa’nın standardını bu kabul edersek tam gününde olmadığı da bir gerçekti- Gerek kaleye attığı şutlar gerekse takım arkadaşlarına sağladığı şut paslarıyla pozisyon üretemi sağlayan Antalyaspor, maça fazlasıyla ortak olmayı başardı. Takımın komple maçın içinde kalması Antalyaspor’u iyi gösteren ana faktördü. Takım, maçın ofans ve defans aşamasında çok hızlı şekilde geçişleri yapabildi.

Tabelada dakikalar 69’u gösterdiğinde Vinicius oyundan çıkıyor Zaha oyuna dahil oluyordu. Oynadığı süre boyunca Vinicius kötü bir performans sergilemedi, aksine takımın pek çok aksiyonunda bulunan isimdi. Fakat maç temposunu yakalayamamış olması onun oyundan alınmasına sebebiyet verdi. Aslına bakılırsa ikinci yarı başında Tete-Zaha hamlesi bekliyordum ama Okan Buruk daha rasyonel bir karar ile Kaan-Tete hamlesini yaptı ve Barış Alper sağ kenarda görev yapmaya başladı. Çünkü Vinicius’u oyundan almak istediğinde kenardan hamle yapabilme imkanı olan tek oyuncu Zaha idi. Aksi takdirde Okan Buruk, oyuncu havuzunu iyi değerlendirememiş, yani denklemi kuramamış olacaktı.

Derrick Köhn’e ayrı bir parantez açmak lazım. Zaman zaman çabukluğu ile pozisyon sezgisini sentezliyor ve ortaya bir ürün çıkarıyor. Ne zaman çabukluğunu kullansa ya penaltı kazandırmış oldu ya da bir serbest vuruş. Lakin topsuz oyundaki bazı yerleşim hataları da göze çarptı ancak bunu uyum süreci olarak değerlendirilebiliriz. Bu tarz yorumlar yapabilmek için henüz erken.

Not: Ligde maç fark etmeksizin devam eden skandal ve standartsız hakem yönetimleri de umarım elbet bir gün son bulur…