Ziraat Türkiye Kupası çeyrek finalinde Vavacars Fatih Karagümrük ile kozlarını paylaşayan Galatasaray, 2-0 mağlup olarak kupaya veda etti.

MERKEZİN GEÇİRGENLİĞİ

Pazar günü Süper Lig’de oynanacak olan Beşiktaş derbisini göz önüne alarak rotasyona giden Okan Buruk, merkezi Berkan ve Sergio ikilisine emanet etti. Adı üstünde oyunun ‘’merkezi’’ diyoruz her zaman. Neden mi önemli? Herhangi bir maçta rakibine üstünlük kurmanın anahtarı: merkezin geçirgenliğine -yani oyuncuların alacağı defansif aksiyonlara- ve merkezin üretkenliğine bağlıdır. Merkez oyuncuları sahanın birinci bölgesi ile üçüncü bölgesini birbirine bağlayan bir köprü görevi görür. Dolayısıyla iyi oluşturulan bir merkez kurgusu takımın oyununa seviye atlatabileceği gibi yokluğu da bir o kadar takımı aşağıya çekebiliyor.

Maç özelinde evet bir rotasyon yapıldı ama futbolu neredeyse kafasında bitirmiş olan Feghouli 8 numarada Galatasaray orta sahasını -rahat şekilde- ipleri eline alarak kontrol etti. Orta alanda kazandığı veya ayağına aldığı her topu etkili kullanmayı da bildi. Merkezdeki geçirgenlik bir şok etkisi yaratmış olmalı ki Galatasaray’ın defans hattı da eş zamanlı olarak sekans sekans dağıldı. Sağdan ve soldan koşu gösteren Karagümrük’lü oyuncuları adeta antrenmanda yan top çalışır gibi çok rahat şekilde besleyen Feghouli ve doğal olarak Galatasaray stoperlerini zorlayan Marcao...

TETE VE ZAHA (?)

Galatasaray’ın hücum planında önde Tete ve Zaha ikilisine forma şansı veren Okan Buruk istediğini alamadı. Özellikle Tete maç içinde etkili olmasına rağmen pozisyon sonlandırmadaki eksiklikleri saç baş yoldurttu. Ek olarak Zaha’nın maçın içine bir türlü dahil olamayışı ve aldığı topları efektif kullanamayışı… Sezon başı takıma dahil olan ve camiayı heyecanlandıran bu isimler istenilen performansı sahaya yansıtamamış durumda. Ki Okan Buruk’un belki de hücum setlerindeki oyun planına ket vuran en büyük problemlerde başı çekiyor. Okan Buruk forma verme konusunda daha doğrusu oyuncuyu ödüllendirme konusunda iyi bir çalıştırıcı. Ödüllendirilmesi gereken oyuncuları zamanında ödüllendirdi ancak bunların devamı gelmedi/gelemedi.

37’LİK İŞLEYEN ÇARK

37’lik Mertens’in şampiyonluğun yaşandığı sezondaki Mata’nın yerini doldurmasını beklerken bu sezon tekrardan takımın beyni olduğunu, takımın işleyen çarklarının en başında geldiğini görmüş olduk. Sadece üçüncü bölgedeki kreatif (yaratıcı) oyunu ile değil, sorumluluk alarak takımın oyun kurulumuna destekte bulunması ve en önemlisi topsuz oyundaki baskı modelinde büründüğü etkin profil… Tüm bunların tamamı bir pasta hamuru olarak sentezlendiğinde hala bu pasta hamurundaki en önemli malzemeyi temsil ediyor 37’lik Mertens. Zaman zaman düşüşler yaşasa bile bu topraklardaki oynadığı total futbol tartışılmaz gibi duruyor.