Fırat Günayer, Beşiktaş'ın İstanbulspor galibiyetini, Santos'un oyun planını ve Muci ile Semih'in performanslarını kaleme aldı.

Son 5 maçında 4 galibiyet alan Beşiktaş'ta gündem, Santos'un oyun planı.
Siyah beyazlılar İstanbulspor karşısında 2-0 kazanırken, set hücumundaki problemler ve topa sahip olma sıkıntısı yine en çok konuşulan konular oldu. Elbette Beşiktaş'ın lig sonuncusuna karşı topa daha fazla sahip olup, gol beklentisini en azından 1'in üstüne  atması şart.
Ancak takımla ilgili bazı gerçekleri de gözardı etmemek lazım. Beşiktaş futbol takımı yanlış kadro mühendisliği nedeniyle 16 ayda 4 tane teknik adam değiştirmiş durumda. Siyah beyazlıların kadrosunda hem mevkiisel anlamda, hem taktik anlamda doğru bir matematik yok.
Koşucu, oyun kurucu, top tutan oyuncu dağılımı iyi yapılmamış durumda. Bu yüzden de takım bu 16 aylık süreçte bazen geride 4 tane top kullanamayan savunmacıyla, bazen 3 tane ön liberoyla, bazen gerçek bir kanat hücumcusu olmadan sahaya çıktı.
Tüm bu yanlış kadro planlamasının peşine bir de üstüste alınan mağlubiyetler eklenince, oyuncuların özgüveni de tamamen yok oldu.
Beşiktaş'ın hayallerinde arkada güçlü bir Bailly, sağda formunu bulmuş bir Ghezzal, forvet arkasında Arsenal günlerine dönen Chamberlain, solda Milanlı Rebic, ileride ise formda bir Aboubakar vardı. Oysa Santos bu hayalle değil, enkaza dönmüş bir takımla karşılaştı.

Elbette Beşiktaş'ın hücum planıyla ilgili eleştirilerimiz hala yerinde duruyor. Ancak bu eleştirileri yaparken, takımın mevcut halinin de ne seviyede olduğunu unutmamak lazım. Üstelik savunma metriklerinde bariz yükselişi görmezden gelmek de doğru değil. Gol yememe alışkanlığını oluşturmak, Beşiktaş açısından önemli bir kazanım. Bu kadar savrulan bir takımı sakin bir limana yanaştırmak Santos'a elbette artı yazar. Şu anda yapılması gereken tek şey, Portekizli hoca'ya zaman verip, sabır göstermek.

MUÇİ İS ONLİNE!

Arnavut oyuncu Beşiktaş'taki 3'üncü maçında golle buluştu. Geçtiğimiz hafta Muçi'nin yaptığı şut denemelerini olumlu bulmuş, devam etmesi gerektiğini yazmıştık. Nitekim Türkiye'deki ilk golünü bu denemelerden biriyle atmış oldu. Elbette gol, futbolun en çekici noktası ancak bu maçta Muci'nin sergilediği oyun, attığı golden daha kıymetliydi. Genç yıldız özellikle son 20 dakikada topu alarak, Beşiktaş'ın hücum kurgusunu tek başına yönetti. Bu süreçte attığı kilit paslar ve arkadaşlarına yaptığı servisler, siyah beyazlılarda uzun süredir görmediğimiz bir oyuncu tipinin karşılığı gibiydi. Muci, Beşiktaş'ın oyun zekasını arttırırken, bir yandan da takımın gol yollarında daha kalabalık olmasını sağlıyor. Muci'nin devreye girmesi, günümüz çağının deyimiyle, online olması, Beşiktaş'ın hücum planı açısından çok önemli.

TALİH KUŞU SEMİH KILIÇSOY

Memleket sahalarında, bu yaşta bu kadar etkili bir hücumcu görmeyeli uzun bir zaman oldu. Semih Kılıçsoy neredeyse oynadığı her maçta tabelaya etki eder hale geldi. 18 yaşında bu ligde bu dominasyonu yapmak elbette çok özel bir durum. Üstelik hikaye sadece atılan goller üzerinden okunmayacak kadar etkileyici. Semih Kılıçsoy ilk günden bu yana, doğru yerde bulunan fırsatçı golcüden çok, ekmeğini taştan çıkartan golcü motto'suyla kariyerini sürdürüyor. Gol repertuarından her hafta başka bir ürün çıkartan genç yıldız, İstanbulspor maçında da hem dripling hem de şut yeteneğini bizlere bir kez daha gösterdi. Şener Şen'in Milyarder filmindeki gibi, büyük ikramiye Beşiktaş'ın başına konmuş gibi gözüküyor. Yapılması gereken bu ikramiyeden doğru bir şekilde faydalanıp, onun gelişimine katkıda bulunabilmek.