Ülkenizde bir takım uzun bir aradan sonra Şampiyonlar Ligi’ne katılacak ancak basketbolda aldığı başarılarla konuşulan, futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir ülkenin takımı ile oynuyor. Hayal edin, takımınızın kadro değeri 200 Milyon Euro’ya yakın ancak rakibiniz bütçe olarak yanınızdan geçemez. Sizleri görmelerinin tek sebebi, kendi liglerinde kazara şampiyon olmaları. Değerli ülkemizin kıymetli taraftarlarının elbette bu karşılaşma özelinde eleştirileri olacaktır ancak bu eleştirilerin yanına bilet ve yayıncı kuruluş üyelik fiyatlarını da koyabilirlerse zemin daha sağlam olacaktır.

Beşiktaş Ne Yapmaya Çalışıyor?
Florya tesisleri resmen havalimanı gibi oldu, Erden Timur’un her verdiği röportajın ertesi günü yıldızlar tek tek takıma katılıyor. Keza Fenerbahçe bu sezon tüm eksik bölgelere tam nokta atışı transferler yapıyor. Ülkemizde 2023-2024 sezonunda Tadic, Icardi, Zaha ve Dzeko gibi nice yıldızları izleme imkanımız olacak ancak Beşiktaş’ın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyoruz. İlk etapta Şenol Güneş takımın başındaysa mutlaka bir şeyler yapacaktır fikri baskın gelse de sonrasında kadro yeterliliği sorusu acı bir gerçek olarak ortaya çıkıyor. Sayın Ahmet Nur Çebi finansal durumlardan dolayı mı böyle ilerliyor yoksa taraftarların bilmesi gereken farklı bir konu mu var burası çok önemli.

Tabular bu sene yıkıldı! 
Eğer takımın yerli ve efsane bir teknik direktörü değilseniz sizlere pek transfer bütçesi ayrılmıyor. Yıllarca bu düzen böyle gidiyordu ve hatta Anadolu takımlarında bu durum aynen bildiğiniz gibi ilerlemeye devam ediyor. Galatasaray’da Fatih Terim değilseniz istediğiniz transferi kolay kolay yaptıramayabilirdiniz. Fatih Terim bile çoğu zaman bu konuda zorlanır ancak aldırdığı oyunculardan milyonlarca euro gelir elde edilirdi. Bu sezon ilk defa Fenerbahçe kendi elleriyle kendi evladı İsmail Kartal’a çok iyi transferler yaptı. Okan Buruk için zaten durum ortada, Zaha-Icardi-Zaniolo-Mertens gibi isimleri ilk başta isteseniz tepki bile görebilirdiniz ancak 2023-2024 sezonunda bu tabu yıkıldı. Herkes evladına güvendi ve muhteşem bir sezon bizleri bekliyor.

Anadolu Takımları Bu Lig’de Değil Mi ? 
Enflasyon koşullarından etkilenen sadece vatandaşlar değil, kulüpler de bu konudan çok etkilenmiş duruyor. Oyuncu satışı olmadığı takdirde neredeyse tüm gelirleri Türk Lirası üzerinden olan kulüpler, yeni sezonda bonservisi elinde olan oyuncularla cüzi maaşlar üzerinden anlaşmaya çalışıyorlar. Büyük takımların ‘’Sponsor’’ diyerek har vurup harman savurduğu bir dönemde işlerinin çok zor olacağı kesin ancak bazı Anadolu Kulüplerinin stratejisi sanırım özkaynak ve iman gücü ile konsantrasyon olacak. Bu konunun en somut örneği Kayserispor.

Kayserispor Teknik Direktörü Çağdaş Atan ve Kayserispor Başkanı Ali Çamlı arasında tatlı sert bir süreç devam ediyor. Henüz transfer tahtasını açmayan Kayserispor yönetimi, Çağdaş Atan’ı da köşeye sıkıştırmış durumda. Bu durumdan kaynaklanan bir başarısızlık sizce kimin suçu olacak? Kayserispor taraftarı takımına katkı sağlamış ve takımın başarısından başka bir şey düşünmüyor. Burası Türkiye, günün sonunda fatura yine taraftara çıkar ve transferler için bir yardım kampanyası başlar mı? Bu sezon çok hareketli geçecek ancak gönlümüz Anadolu takımlarından yanadır. Onlar ne kadar iyi olurlarsa, kendisini büyük gören takımların analizi o zaman daha kolay yapılır. 

Sivasspor’da sezona kendi halinde ve mütevazı transferlerle transfer tahtasını açtı. Servet Çetin kafasında bir oyun sistemi kurmuş ve iskelet kadrosunu oluştururken ligi çok iyi bilen oyuncularla kadroyu harmanlıyor. Kayserispor’dan Emrah Başsan ve Trabzonspor’dan Abdülkadir Parmak’ın hemen ardından Dinamo Kiev’den Gerson Rodriguez ile transfer sezonunu açtı. Beyefendi kişiliği ve futbolculuk zamanında oynadığı her takımda iz bırakması nedeniyle büyük takımlardan transfer konusunda destek alabilme olasılığını da göz önüne aldığımızda kadro değişik bir yere doğru gidebilir. Erdoğan Yeşilyurt için 1-2 sezon önce çok büyük paralar isteyen Sivasspor yönetimi, oyuncunun 500 bin euro karşılığında Antalyaspor’a transfer olmasıyla Servet Çetin’in elini zayıflattı. Sivasspor her zaman iddialı bir kulüp olmuştur ve Servet Çetin ile bir ivme yakalayacağı da kesin, izleyip görelim.