Fırat Günayer, Fernando Santos'un oyun mantalitesini ve yeni transfer Ernest Muçi'ye dair ilk izlenimlerini kaleme aldı.

Santos ve hayalleri! 

Santos takımın başında 6 lig 2 de kupa maçına çıkmış durumda. Ve şu an en çok tartışılan mevzu, Beşiktaş'ın hücum aksiyonlarının neredeyse yok seviyesine düşmesi.
Elbette Rashica sağa, Semih sola, Muçi Aboubakar'ın arkasına geçtiğinde farklı bir hücum oyunu göreceğiz. Ancak Santos'tan güçlü bir hücum kurgusu oluştumasını beklemek pek de gerçekçi değil. Portekiz'i Avrupa Şampiyonu yaparken, oynadığı 7 maçın 5'inden beraberlikle ayrılmış bir teknik adam var karşımızda. Yunanistan Milli Takımı'yla çıktığı 49 maçın 29'unda 0-0, 1-0 ve 1-1 lik skorlar alması da tesadüf değil elbette. Santos savunma tedbirlerini en üst düzeyde tutan, hücumcularına savunma yapmayı öğreten, kendi planına her zaman sadık kalmış bir teknik adam. 
Nitekim bu planla elde ettiği bir sürü de başarı var. O yüzden Santos'un oyun planını eleştirmek yerine, bu plan Beşiktaş'a uyar mı ona bakmak lazım. Güçlü bir savunma, düşük skorlar, seni başarıya götürebilecek sıkıcı bir oyun mu? Yoksa hücumu düşünen, riskleri alabilen, gol odaklı bir oyun mu? Santos'un hayali birincisi. Ya Beşiktaş'ın hayali? 

MUÇİ'DEN DOLMABAHÇE'YE! 

2001'li bir gencin, hiç bilmediği bir ülkede, hiç alışık olmadığı bir ligde, neredeyse hiç oynamadığı bir mevkiide, üstelik baya kötü bir zeminde sahaya çıktığını düşünün. Hiç varlık gösteremese de, çok da kimsenin ses çıkartmayacağı bir ortamda, ilk maçına çıktı Muçi. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, sahadaki 22 oyuncu arasında ince işçilik yapan tek isimdi. Tarladan hallice bir zeminde topu sürüşüyle, attığı çalımlarla Beşiktaşlıların yüzünü güldürdü. Elbette konuşmak için erken. Ancak Muçi'nin görüntüsü Dolmabahçe'de başka bir oyun vaad eder gibiydi. Doğru mevkiide, doğru isimlerle oynarsa, Beşiktaş'ın hücum gücünde seviye atlatacağının sinyallerini verdi ilk maçında. Yolu açık olsun.