Haluk Ulusoy Federasyonu’nun ülke futboluna attığı zehirdir YILDIZ işi. 2000-01 sezonunda her 5 lig şampiyonluğuna 1 yıldız takılması uygulaması başlatıldı. Beşiktaş’ın 1959 öncesi iki şampiyonluğu için yaptığı itirazla 3 İstanbul büyüğü ikişer yıldız, Trabzonspor da 6 şampiyonluğu için 1 yıldızla yola çıkmışlardı. Uygulama Beşiktaş’ın rahmetli Cenk Koray önderliğinde yaptığı ciddi itirazla sakat doğmuşsa da üç İstanbul büyüğü eşitlendiği için yakın döneme kadar kimse ses çıkarmamıştı yıldız işine. 

Ben taa o günlerde uygulamanın net bir saçmalık olduğunu belirtmiştim. Radyoda, televizyonda çokça sefer anlatmıştım. Son 10 yılda Fenerbahçe, twitter üzerinden bu konuya kafa patlatan arkadaşların teziyle (Bu konunun öncülerinden biri BOZKURT YILMAZ arkadaşımdır) 59 öncesi şampiyonlukların da sayılması gerektiğini ortaya koydu. 

Bir iki cılız seslenmeyle Ali Koç buradaki meselenin şampiyonluk payının arttırılması değil; geçmişteki emeğin, terin hakkının verilmesi olduğunu savunsa da elbette olası bir 5.yıldız gerçekleşmesinde F.Bahçe Kulübü bir adım sonra oraya da hukuki atak yapacaktır. 

(O para da pul oldu bu arada! G.Saray bu yıl geçmiş şampiyonluklar payı için 63, F.bahçe ise 54 milyon lira kazanabildi. Euro kuru anlık: 29.80) 

G.Saray da temel tez olarak 59 öncesinin, ulusal/deplasmanlı liglerin düzenli yapılmadığı yıllar olduğunu savunarak konuya itiraz ediyor. 

Bakın benim temel görüm şu: YILDIZ KONUSU TAMAMEN ORTADAN KALKMALIDIR. 

Nasıl ki 2 hafta önceki basın toplantısında Trabzonspor başkanı Ertuğrul Doğan bir soru üzerine; “2010-11 şampiyonluğu konusu bizim için tartışılmazdır. Fenerbahçeliler de kendileri için durumu aynı görüyorlar!” dediyse yıldız tartışması da öyledir. 

Ben öyle bir tarih anlatısı yazarım ki size “Fenerbahçe 5 yıldızı rüyasında göremez” dersiniz. Yine öyle bir tarih anlatısı yazarım ki size “Fenerbahçe bugüne kadar vakit kaybetmiş, hemen formalara 5 yıldız” dersiniz.

Aynı ben öyle bir tarih anlatısı yazarım ki size “Galatasaray haklı abi” dersiniz. Yine öyle bir tarih anlatısı yazarım ki size “Fenerbahçe’nin hakkı yenmiş baba!” dersiniz.

Daha bitmedi… Trabzonspor’un kendisine göre 8, TFF resmi kayıtlarına göre 7 şampiyonluğu var. Diyelim Trabzonspor iki kez daha şampiyon oldu. Kendine göre 10, T.F.F resmi kayıtlarına göre 9 şampiyonluğu olacak. O zaman gel de çık işin içinden. Bugün F.Bahçe’nin 5. yıldızı gibi Trabzonspor da resmi 9., kendilerine göre 10.şampiyonluk sonrasında 2.yıldızı talep edecek. 

Gelin n’olur vazgeçin şu YILDIZ işinden. Başınız çok ağrıyacak. Uygulamayı toptan kaldırın. Kimse takımını armadaki yıldız için sevmiyor inanın. Kahramanları var, yaşanmışlıkları var. Hüzünleri, sevinçleri var birikmiş. Onlar için seviyoruz bu takımları bizler. 

TFF konuyla ilgili komisyon kuracağını söylemiş. O komisyonda kim ve kimler olacağından tutun, komisyonun nerede toplanacağına, kaç saat toplanacağına kadar "dertlenir” bizim millet.

Komisyon kaç kişi olacak, başkan kim olacak? Tarafsız insanlar ne kadar taraflı, taraflı koyacağınız adamlar ne kadar yetkin? Bin dereden su gelir, getirilir!

Küçücük bir örnek vereyim. Milli Savunma Üniversitesi Rektörü değerli ağabeyim Prof.Dr. Erhan Afyoncu Türkiye’nin önde gelen tarihçilerindendir. Velev ki oraya girdi. Erhan abi deli gibi de Fenerbahçelidir. Orada vereceği kararı bilim adamı sıfatıyla mı verecek, taraftar sıfatıyla mı? Ben onun bilim adamlığını tartışmam da, ben kaç kişi kalacağım acaba! 

Tüm bu saçma tartışmalara, anlamsız polemiklere gerek yok! 

G.Saray’ı benim jenerasyonum Fatih Terim ile; Eser, Fettah, Raşit, Ali Çoban, Sefer, Metin, Ayhan, Haydar, İsmail, Yusuf, Semih, Erdal, Abramczyk, Hoçiç, Seydiç, B.Mustafa, Tanju, Uğur, Cevad, Derwall ile sevdi. 

Karşı yakada insanlar Alpaslan abiyle başladılar, Onur, Cem, Erdoğan, Selçuk, İlyas, Repçiç, Osman, Müjdat, Abdülkerim dediler. Oğuz, Aykut, Rıdvan, Arap İsmail, Turhan, Deli Nezihi, Küçük/Büyük Şenol dediler…

Anadolu’nun kavruk gençleri, Mehmet Ekşi, Samet, Ulvi, Kadir, Rıza, Ziya ile… Fikret, Rasim, Adem, Süleyman, Sinan, Metin, Ali, Feyyaz, Şifo, Sergen ile büyüdü kaç nesil!

Siz deli misiniz, divane misiniz? Gökteki yıldızlar hepimizin, sahadaki yıldızlar hepimizin, formadaki yıldızlar hiç önemli değil. 

Siz G.Saray’lı, F.Bahçe’li, Beşiktaş’lı olurken armadaki yıldıza mı armaya mı gönül verdiniz? 

Cevad Prekazi’nin, Rıdvan Dilmen’in, Metin Tekin’in formasında yıldız yoktu beyler. Yıldız onlardı, yıldız kadim tarihlerimizdir; yıldız taraftar olarak SİZSİNİZ!