Tarihi bir seçime tanıklık ettik Beşiktaş'ta.

12 bini aşkın bir kongre üyesi sabahın erken saatlerinde yollara düşmüş, kilometrelerce kuyruk oluşturmuştu.
Günlerdir ifade ettiğim ''11 bini geçerse, Hasan Arat kazanabilir' söylemimin karşılığını tam da kongre girişinde hissetmiştim aslında. Kimle konuşsak Arat'ı işaret ediyordu.
Bu katılım aynı zamanda Beşiktaşlıların isyanının göstergesiydi.

Hasan Arat tüm seçim kampanyası boyunca ''ben tekim, karşımda Beşiktaş'ı 22 yılda bu hale getirenler var'' mottosu üzerine vurgu yapmıştı.
Seba sonrası çarçur edilen paralar, yapılan berbat transferler, artan büyük borç ve bir türlü başarı istikrarının gelmemesininin sorumlularına karşı mücadele ettiğini ifade etmişti Hasan Arat.

Diğer başkan adayı bu söyleme karşı çıksa da Cumartesi günü yapılan Mali Genel Kurul, Hasan Arat'ı adeta doğrular şekilde geçti. Geçmiş yönetimin ibrasına Adalı tarafının destek vermesi ve Hasan Arat cephesinin karşı çıkması, seçimin rengini değiştiren önemli bir gelişmeydi.

Tabi Hasan Arat'ın hitabet becerisi, sunum gücü, ''futbolu futbolun içinden gelenler yönetecek'' söylemi ve elbette projeleri de seçime damgasını vuran önemli etkenlerdi.

Neticesinde Beşiktaş'ta bir devir sona erdi.
Eski başkanların, grupların ve derneklerin yıllardır kulüp üzerinde süren hükümdarlığı bu seçimle birlikte tarihe gömüldü.
Üstelik bu seçimde oy verme hakkı olmayan ve henüz geçen sene üye yapılan 9 bin kişilik bir topluluk daha var. Meşhur bir tezahürat vardır. Beşiktaş'ın sahibi taraftarıdır diye.
Artık Beşiktaş kongresinin sahibi de belli ki Beşiktaş taraftarı. Bakalım bu durum Beşiktaş'a neler kazandıracak?

Bu arada yeni başkan Hasan Arat'ı tebrik ediyorum. Arat, borcu ve derdi büyük bir kulübü yönetmeye talip oldu ve bunu da başardı. Seçim sonrası konuşması, Serdal Adalı'yla ilgili söylediği 'ebediyete kadar kardeşimdir'' cümlesi camia açısından umut vericiydi.

Umarım bu pozitif hava futbol takımına da en kısa sürede sirayet eder.

FUTBOL TAKIMI

Beşiktaş'ın futbol takımının durumunu teknik, taktikle anlatmak pek de kolay değil.
Oyuncular enerjisini kaybetmiş durumda. Haftalardır aynı şekilde gol yiyor ve aynı şekilde üretemiyorlar. Gelen hocalar puan toplama derdinde olduğu için eldeki en ''as'' oyuncuları sahaya sürmeye devam ediyor. Oysa görünen köy kılavuz istemiyor. Takımın radikal bir değişikliğe ihtiyacı var. Mevzu artık taktik değil. Beşiktaş'ın yapması gereken ilk hamle, takıma enerji sağlayacak isimleri bilhassa gençleri sahaya sürmek.