Süleyman Hurma’dan Bahis Soruşturması Yorumu: “Daha Kötü Şeyler Oldu”

Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, kırmızı-siyahlı takımın isim sponsoru Mısırlı’nın Nişantaşı’nda açılan mağazasının açılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hurma, son dönemde futbol dünyasında gündeme gelen bahis soruşturması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu:

“Çok şaşırdığım bir şey var: İnsanların şaşırması. Hepimizin gözünün önünde bahisten çok daha kötü şeyler oldu. Bunu hep beraber seyrettik. Buna şaşırıyor olmamıza da ben şaşırıyorum. Ekonomisi iyi planlanmamış hiçbir şeyin stratejisi de ahlakı da iyi olmaz.”

Hurma, Türk futbolunun köklü bir temizlik sürecine ihtiyacı olduğunu belirterek şunları ekledi:

Kayserispor ile Alanyaspor Yenişemedi: Gol Sesi Çıkmadı
Kayserispor ile Alanyaspor Yenişemedi: Gol Sesi Çıkmadı
İçeriği Görüntüle

“Türk futbolunda bahçemizi süpürme dönemi çoktan geçmiştir. Bahçemiz süpürülerek temizlenmez. Hepimizin bahçesinde enkaz var, bunu temizlememiz lazım. Bunun için savcılarımız görev yapıyor. İnsanların masumiyetlerine de saygı göstermek zorundayız.”

“Bahis Artık Futbolun İçinde”

Bahis şirketlerinin futbola büyük maddi katkı sağladığını dile getiren Hurma, konunun sadece bireysel hatalarla açıklanamayacağını söyledi:

“Bahis artık futbolun içinde var. Futboldan çok büyük paralar kazanıyorlar, futbola da aktarıyorlar. Bunun içinde ahlaka uygun davranmayacak insanlar da olacak. Bizim yapmamız gereken, bu kişilerin bu ortama girmesini engellemek.”

“Anlayışımızı Temizlemeden Futbol Temizlenmez”

Türk futbolunda köklü bir zihniyet değişikliğinin zorunlu olduğunu vurgulayan Hurma, şu ifadeleri kullandı:

“Burada bazı insanları futboldan uzaklaştırmakla bu işi çözemeyiz. Anlayışı temizlememiz lazım. Passoligsiz 30 bin kişiyi stada sokmak, bunu devlet imkanlarıyla desteklemek, sahaya çıkan hakemin maçı katletmesi… Bunlar daha ağır şeyler. Anlayışımızı değiştirmeden bir şeyleri değiştirmemiz mümkün değil.”

Türk Futbolunda Değişim Çağrısı

Süleyman Hurma’nın sözleri, futbol camiasında sadece bireysel değil, sistemsel bir dönüşümün gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi.