Şimdi gözler Mourinho’da. Tartışmalı üçlü savunma sistemine tüm bu eksiklere rağmen devam edecek mi, yoksa bir değişiklik görecek miyiz? Maç öncesi en büyük soru işareti buydu.Nitekim Levent stoper özellikli olmasa da, oyun içi dikine topla veya pasla çıkabilen bir oyuncu olduğu için iç kaynaktan bir sol stoper alternatifi oluşturulmuş oldu ve Fenerbahçe 3-4-1-2 ile sahaya yayıldı.
Szymański - Fred ikilisinin tercih edilmesi, önceki üçlü savunma düzeninde Amrabat’ın geride konumlanmasıyla oluşan boşluğu ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Amrabat yerine Szymański’nin oynaması, hem topun öne daha hızlı taşınmasını sağlar hem de Fred’in savunma yükünü paylaşarak orta sahadaki dengeleri daha sağlıklı bir hale getirdi.Mourinho’nun bu tercihi, savunmada yaşanan eksiklerin yarattığı riskleri minimize etmek ve topa daha fazla sahip olan, hücumda daha akıcı bir takım oluşturmak adına kritik bir hamle olabilir.
Sahada bu durum olumlu anlamda karşılık buldu.Ama şansızlık Fenerbahçe’nin peşini bırakmadı. daha 10. dakikada elindeki sağlıklı iki stoperden biri olan Çağlar Söyüncü’yü sakatlık nedeniyle kaybetti. Son iki maçta dört stoperini birden kaybeden Fenerbahçe için böylesine yoğun bir fikstüre girerken bu durum gerçekten inanılmaz bir şanssızlık.
El Nesyri’nin yokluğunda Talisca tercihi,Fenerbahçe’nin hücum hattını daha yaratıcı ama bir o kadar da statik bir yapıya büründürüyor. Tadic ve Talisca gibi iki oyun kurucu karakterli 10 numaranın Dzeko ile birlikte sahada olması, takımın atletizm açısından eksik kalmasına neden olsa da Fred ve Szymański’nin yüksek koşu kalitesiyle bu yük hafifletildi.Ayrıca Kostić ve Oğuz’un da kenarlardan bu dinamizmi desteklediğini gördük.Fenerbahçe, üç oyun kurucuyla topa sahip olduğunda kaliteyi artırsa da, koşucu eksikliği oyunun hızlanmasını engelledi. Alanyaspor’un ön alan baskısı da eklenince, Fenerbahçe’nin kronik oyun kurma sıkıntısı kendini gösterdi.
Yine de Dzeko’nun oyuna katılımı, Talisca ve Tadic’in yavaş ama akıllı pas trafiği, Oğuz’un atletizmiyle birleşince Fenerbahçe organize bir gol buldu. Szymański, Fenerbahçe’nin Süper Lig tarihindeki 4000. golü atarak tarihe geçti.Syzmanski, iyi de kötü de oynasa formasını sonuna kadar terleten, çok profesyonel bir isim.4000. gol ona çok yakıştı.”Kader gayrete aşıktır.”
Talisca her ne kadar temposuz olsa da, doğru anda sahneye çıkıp müthiş bir kafa golüyle skoru 2-0’a getirdi. Böylece iki maçta iki gole ulaşarak farkını gösterdi. Oyun tarzı ve net bitiriciliğiyle bu lig için olduğundan çok daha değerli bir oyuncu. Geldiği ilk andan itibaren ne kadar doğru bir hamle olduğunu ve maç kazandıran bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Fenerbahçe, zorlu deplasmandan iyi oyun ve rahat bir skorla döndü ancak taraftarın aklında şimdiden tek bir soru var: Gelecek hafta stoper tandeminde kimler olacak? Peş peşe yaşanan sakatlıklar sonrası savunmadaki belirsizlik, galibiyetin sevincini gölgeleyen en büyük endişe kaynağı.